Uzm. Ecz. Hülya Kayhan Eryılmaz:
“ECZACILAR AROMATERAPİ’YE HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA İLGİ GÖSTERİYORLAR”
1.SPOT
“Aromaterapi
sevdası benim için NHS’de başladı. NHS İngiltere’de SGK gibi sağlık
uygulamalarının geri ödemesini yapan kurum. Orada aromaterapi kadın doğum
ünitelerinde geri ödeniyor. Orada jinekolog hasta ve eczacılara bir kullanma
kılavuzu gönderiliyor. Bu kılavuzun altında da aromaterapi bir bilim ve
sanattır yazıyor. Eczacılığı da çok iyi anlatıyor bence bu cümle. O yüzden
eczacılığıma da çok yakıştırıyorum aromaterapiyi ve o sebeple çok severek,
aşkla yapıyorum.”
2.SPOT
“Art de Huile Aromaceuticals markamızın bu kadar hızlı
gelişeceğini ve eczacılar tarafından, doktorlar tarafından bu kadar
sahiplenileceğini bilmiyordum. Ama şunu gördüm marka anlamında iyi bir şey
yaparsanız, kendinizin de gönül rahatlığı ile kullanabileceğiniz bir şey
üretirseniz herkes çok sahip çıkıyormuş zaten.”
3.SPOT
“Biz yağlarımızı asla eczane dışında
bir yerde satmıyoruz. Bunu da üstüne basa basa söylüyorum. Ben de eczacıyım ve
bu hep öyle olacak diyorum. Bu düşüncem de sanırım meslektaşlarımın bana olan
güveninden kaynaklanıyor. Çok teklifler geliyor hiçbirine evet demiyorum sadece
eczanelerden temin edilmesini istiyorum.”
Yusuf KÜRKÇÜOĞLU
Aromaterapi konusunda önemli çalışmaları bulunan ve Art de Huile Aromaceuticals markasını
eczacılarla buluşturan Uzm. Ecz. Hülya Kayhan Eryılmaz ile
bir söyleşi gerçekleştirdik:
Uzm. Ecz. Hülya Kayhan Eryılmaz kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder
misiniz?
1995
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Eczacılık fakültesini
bitirdikten sonra Londra’da Kings Collage Pharmaceutical Technology yüksek lisansı
yaptım ve uzun yıllar Londra’da yaşadım hem ilaç firmasında hem eczanede
çalıştım sonra bir doktor arkadaşımla beraber klinik işlettik. Orada mezoterapi,
aromaterapi, fitoterapi uygulamalarının eğitimlerini aldım ve hands on
pratiğini de yaptım. Sonra Türkiye’ye döndüğümde eczane devraldım ve
aromaterapinin hiç olması gerektiği yerde olmadığını, aktarların elinde
olduğunu görüp aldığım bu eğitimleri Türkiye’de de hayata geçirme kararı
aldım.
Aromaterapi sevdalısı olarak tanıyorsunuz. Aromaterapi sevgisi nereden
geldi, nasıl oluştu sizde? Aromaterapi ile ilgili kısa bir bilgi de alabilir
miyiz?
Aromaterapi
sevdası benim için NHS’de başladı. NHS İngiltere’de SGK gibi sağlık
uygulamalarının geri ödemesini yapan kurum. Orada aromaterapi kadın doğum
ünitelerinde geri ödeniyor. Orada jinekolog hasta ve eczacılara bir kullanma
kılavuzu gönderiliyor. Bu kılavuzun altında da aromaterapi bir bilim ve
sanattır yazıyor. Eczacılığı da çok iyi anlatıyor bence bu cümle. O yüzden
eczacılığıma da çok yakıştırıyorum aromaterapiyi ve o sebeple çok severek, aşkla
yapıyorum. Ayrıca uçucu yağların büyük bir enerjisi var ve bu enerjilerden
karışım yaparken ben de pozitif enerji doluyorum. Aslında kısacası aromaterapi
benim için karşı tarafa kötü hiç bir duygu beslememekle eşdeğer o sebeple çok
seviyorum. Yani bu sevdaya İngiltere’de tutuldum ve Türkiye’de uygulayamıyordum
ama şimdi uygulama alanı buldum. Benimle beraberde birçok kişiye aşıladığımı
düşünüyorum.
Aromaterapi’nin faydaları ve kullanım alanları ile ilgili neler söylersiniz?
Her
şeyden önce koruyucu sağlıkta çok faydalı aromaterapi. Çünkü son bilimsel çalışmalar
da tekrar kanıtlandı ki hiçbir bilinen bakteri ve virüs yok ki uçucu yağlara
binlerce yıldır direnç geliştirebilsin. Uçucu yağlar bakteri ve virüsleri geri
dönemeyecek şekilde yok ediyorlar. Ve o
kadar seçiciler ki bu uçucu yağlar bakteriler üzerinde, insanlara faydalı olan
bakterilere dokunmuyorlar. Benim için en önemli faydası bu. Bir paçuli yağı helikobakterde bu kadar
etkiliyken laktobasilluslar üzerinde hiçbir kötü etkisi yok çünkü
laktobasilluslar bizim ihtiyacımız olan bakteriler. Doğa bunu ayırıyor. Uçucu
yağlar biyolojik bir ajan ve siz onu vücudunuza aldığınızda aynen doğadaki haliyle
etki ediyor sizde de. Aromaterapi bir kere zarar veremiyor en sevdiğim yanı bu.
Doğru dozda doğru uygulandığında karşı tarafın florasına flora zenginliğine
zarar vermiyorsunuz. Her hangi bir antibiyotiğe benzemiyor. Diğer
anti-fungallere benzemiyor çünkü vücudumuzun ihtiyacı olana dokunmuyor. Bu
kısmını çok seviyorum. Zaten benim için en önemli kısmı bu. Önce zarar
vermemek.
Uçucu yağ formüllerini toplum
sağlığının yararına sunmak adına bir adım atarak bir marka oluşturdunuz. Bu
marka ile ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?
Marka
olmak zorunda oldu çünkü ben bu eğitimleri vermeye başladığımda ilk
eğitimlerimiz Etkin Eczacılar Derneği’nde oldu. Bana fırsat verdiler. Gel bize
anlat bildiklerini dediler. Çünkü gerçekten Etkin Eczacılar Derneği bu anlamda eğitime
ve bilgiye, danışman eczacılığa çok önem veriyor. Ben onlara eğitim verdim
formüller paylaştım. Ben formül paylaşmaktan çekinmiyorum korkmuyorum. Çünkü
şunu çok net biliyorum formül olabilir o formül bi yağa göre yapılıyor o yağa
göre oluşuyor ve diğer yağlarla aynı etkiyi yapmıyor. O zaman ‘Hülya yağlarını
da bizimle paylaş’ dediler. Ben de dedim ki ben bu yağları çok az, kendime
kadar getirtebiliyorum hatta kendim bile birçoğunu bulamıyorum dedim ve onlar
bana biz sana destek oluruz dediklerinde bu işi profesyonel yapmaya başladım.
Formülüm varsa o formülü yaptığım yağı da getirmem gerekiyordu. Çünkü formülü
dediğim gibi yağa göre yapıyorsunuz. Mecbur kalıyorsunuz yağları getirmeye. Ve
böylece bir marka oluşturuyorsunuz. Çünkü yağları başka türlü bu şekilde
getiremezsiniz. Bir marka altında kurallara uygun getirmeniz gerekiyor. Yani
marka bu anlamda ihtiyaçtan doğdu. Hakikatten çok da ihtiyaç varmış ben de Art de Huile Aromaceuticals markamızın bu kadar hızlı
gelişeceğini ve eczacılar tarafından, doktorlar tarafından bu kadar
sahiplenileceğini bilmiyordum. Ama şunu gördüm marka anlamında iyi bir şey
yaparsanız, kendinizin de gönül rahatlığı ile kullanabileceğiniz bir şey
üretirseniz herkes çok sahip çıkıyormuş zaten.
Art de Huile Aromaceuticals markası eczanelerde satılıyor. İlgi nasıl? Ürünleriniz ile ilgili bilgi
verebilir misiniz?
İlgi
muhteşem. Çünkü her şeyden önce gerçekten organikler çok doğal ürünler.
Hekimler, eczacılar ve halkımız dediğim gibi önce zarar vermemeyi doğru dozda
kullanımı ve en önemlisi arkasındaki bilimsel yayınları bilince ilgileri
artıyor hatta hekimler tarafından da reçete ediliyor. Bize şu an en büyük ilgi
hekim ve eczacıdan. Tabi ki halktan da var çok çok memnunum bu ilgiden dolayı
ve şaşkınım ama dediğim gibi doğru bir şey yaptığınızda o doğru yeri buluyormuş
önemli olan gerçekten kendinizin içinize sinerek kullandığınız bir şeyi
piyasaya sunabilmeniz.
Aromaterapi ürünlerinin kullanımında
yaş sınırı var mı? Bebekler ve çocuklar da kullanabiliyor mu?
Yaş
sınırı var. Bebek cildi çok hassas. Uçucu yağları hiçbir zaman direkt cilde
sürmüyoruz. Bebeklerde binde bir oranında seyreltiyoruz sabit yağlarda.
Hepsinin bir oranı var hepsinin bir dozu var. Zaten her zaman üstüne basa basa
söylediğim şey ‘doz’. Bebeklerde keton içeren uçucu yağları asla kullanılmamalı
ve ben kendi markamda hiçbir keton içeren yağ bulundurmuyorum. Mesela biberiye
yok. Farklı lavanta türleri yok. Selvia dediğimiz acı elma yağı yok çünkü bu
yağların içindeki ketonların çocuklara çok ciddi zararı var. İnsanlar doğal bir
şey kullandım sanırken farkında değiller küçücük bebekleri fazladan
uyarıyorlar. Ben bunların eğitimlerini veriyorum. Ketonların, kafur ve
pinokamfonun ne kadar zararlı olduğunu ve epileptik nöbet bile yapabildiğini
vurguluyorum. Bu yağları kullanmamalarını aktardan yağ almamalarını söylüyorum
ve tüm bunları afaki yapmıyorum. Bilimsel yayınlarla oluşmuş klinik verilerle
ortaya koyuyorum. Gerçekten ben insanların biberiye yağını küçücük çocuklarda
dikkat dağınıklığı için kullanmasına çok çok karşıyım. Biberiyede kafur var.
Kafur alerjiyi tetikliyor. Epilepsiyi tetikliyor. Bunların kullanılmaması
gerektiğini eczacılarımıza da bu bilimsel yayınları göstererek eğitimlerimde
söylüyorum. İnsanlar internetten birçok şey okuyor ve doğal diye her şeyi
kullanıyor. Biz eczacılar da onlara doğru bilgiyi vermeliyiz. Her doğal masum
değil. Bir sürü mantar çeşidi var biri öldürüyor biri halüsinasyonlar görmemize
sebep oluyor biri ise gıda. Aslında hepsi doğal hepsi bitki üçü de mantar. Ama
doğru bitki doğru kemotip doğru doz doğru aktif bileşenli doğru tıbbi bitki
olmalı. Doğal demek zararsız demek değil. Çok dikkatli olunmalı. Bu konuda
mantarları iyi düşünelim…
Eczacılara ve doktorlara aromaterapi
ile ilgili eğitimlerde veriyorsunuz sanırım. Bununla ilgili bilgi verebilir
misiniz?
Medipol
Üniversitesi’nde sertifikalı eğitimler veriyoruz. Bir tanesi doktorların
fitoterapi eğitimi. O zaten Sağlık Bakanlığı’nın doktorlar için açtığı bir
eğitim. Orada hekimlere aromaterapi uygulamalarını ben anlatıyorum. Onun
haricinde yine Medipol Üniversitesi’nde eczacı ve doktorlara ayrıca Aromaterapi
yani fitoterapi içinde değil bağımsız bir şekilde sadece Aromaterapi eğitimleri
veriyoruz. Bu 100 saatlik bir eğitim. Bu eğitimin sonunda Medipol Üniversitesi
sertifikalandırıyor katılımcılarımızı. Tüm bunların dışında eczacı odalarıyla
eğitimler yapıyoruz. Doktorlarımız kendileri eğitimler istiyorlar.
Üniversitelere gidip Tıp Fakültelerinde eğitimler yapıyoruz. Tamamlayıcı tıp
kongrelerinde eğitimler ve seminerler veriyorum. Yani şu an sadece doktor ve
eczacılara Türkiye’nin her yerini gezerek eğitimler veriyorum.
Aromaterapi ürünleri eczanelerde
sıklıkla yer almaya başladı mı? Bayii sayınız artıyor mu?
Bayi
sayımız çok hızlı artıyor. Öyle ki bu hızdan biraz başımız dönüyor diyebilirim.
Çünkü çok kişiye özel bir şey aromaterapi. Destek olmak anlamında biz
eczacılarımıza ve doktorlarımıza her zaman destek oluyoruz ki onlar kişiye özel
terapiler yapabilsin. Artıştan dolayı çok memnunuz. Çünkü herkes doğal ve doğru
olanı kullanmak istiyor ve eczanelere gidiyor. Biz yağlarımızı asla eczane
dışında bir yerde satmıyoruz. Bunu da üstüne basa basa söylüyorum. Ben de
eczacıyım ve bu hep öyle olacak diyorum. Bu düşüncem de sanırım
meslektaşlarımın bana olan güveninden kaynaklanıyor. Çok teklifler geliyor
hiçbirine evet demiyorum sadece eczanelerden temin edilmesini istiyorum. Ben bu
işe gönül verdim. Benim için tıbbi aromaterapi çok kıymetli. Bu kadar kıymetli
olan bir şeyi internette satamam diyorum takipçilerimiz neden direkt sizden
sipariş veremiyoruz dediklerinde… Eczacılarımızla gayet iyiyiz onlar gayet
ilgililer bu sebeple de internetten bir şey satmayı düşünmüyorum.
KUTU
Aromaterapi uzmanı Ecz. Hülya Kayhan’a Fransa’dan ödül
Aromaterapi konusunda uluslararası alanda çalışmaları
bulunan Uzm. Ecz. Hülya Kayhan Eryılmaz kurduğu şirket ile Fransa’da yapılan
uluslararası BID Kalite Kongresi’nde Altın Kategorisi’nde Dünya Toplam Kalite
ve İnovasyon ödülünü aldı. İspanya Teknik Üniversitesi tarafından aday
gösterilen Uzm. Ecz. Hülya Kayhan’ın kurucusu olduğu Art De Huile markası,
tıbbi aromaterapi ürünlerini bünyesinde barındırıyor ve Türkiye genelinde
sadece eczane bayilikleri bulunuyor. Markanın doğuşu hakkında bilgi veren
Kayhan, bu yola çıkmasında üç yıl önce eczanesinde tanık olduğu bir olayın
etkisinin büyük olduğunu söyleyerek uluslararası bir ödüle giden hikâyesini
şöyle anlattı: “İstanbul’daki eczaneme gelen bir hasta kadın, aktardan alıç
çayı alıp kullanacağını söyledi. Ben de kendisine, ‘Yüksek dozda kan
sulandırıcı ilaç kullanıyorsunuz, aynı etkiye sahip bu çayı kesinlikle
kullanmamalısınız’ diyerek uyardım. Çayı içen kadının ayaklarında hematom ve iç
kanama gelişti. Hastanede yapılan tetkiklerde hastalığının oluşum nedeni ortaya
çıkartılamadı. Hasta kadın doktordan çekindiği gerekçesiyle alıç çayı içtiğini
söylememiş. Hastaneden taburcu olan kadın daha sonra benim eczaneme geldi. Çok
kötü durumdaydı. ’O çayı içtin değil mi’ diye sorduğumda, ‘evet içtim ama
hastanede bıraktım’ yanıtını verdi. Kadının birkaç gün sonra hayatını
kaybettiği haberini aldık, çok üzüldük. İngiltere, California, İspanya ve
İtalya’da 1.5 yıl boyunca eğitim alıp bilgilerimi güncelledikten sonra bu işe
girdim. Aromaterapi yolculuğumuz böyle başladı.” Eczacılar, doktorlar, tıp
fakültesi ve eczacılık fakültesi öğrencilerine aromaterapi eğitimleri verdiğini
belirten Kayhan, “Aromaterapi konusuna eczacılarımızın, doktorlarımızın ve
halkımızın ilgisi her geçen gün artıyor. İlginin artması ve aromaterapinin
gerek eczacılarımız gerekse doktorlarımız tarafından tedavi aşamalarında
kullanılması bizi mutlu ediyor. Kalite kongresi tarafından aldığımız ödül
mutluluğumuzu ve başarımızı taçlandırdı” dedi.