0212 204 09 72

"WhatsApp Bilgi Hattı"

  +90 549 492 81 80


12.11.2020

Sayı 10 - Terleme Ve Ter Kokusuna Aromatik Yaklaşımlar


Aromaterapi, hem doğal hem güzel kokan hem de tedavi eden özelliği ile doğanın bir mucizesi gibidir. Bu mucize ellerimize sunulm uşken sentetik olanı üretmek ve kullanmak doğanın nimetlerini görmezden gelmek olacaktır.


Ter Nasıl Oluşur?

Vücudumuzda iki çeşit ter bezi vardır. Bunlardan birincisi bütün vücutta konumlanan ekrin ter bezleri (eccrine glands) ve diğeri ise sadece koltuk altı ve kasıklarda konumlanmış apokrin ter bezleridir (apocrine gland).

Vücudumuzda binlerce ekrin ter bezi bulunur ve bu bezler vücut ısımızı dengeler. Vücut ısımız yükseldiği zaman sinir sisteminden gelen uyarılarla ekrin ter bezleri uyarılır ve ter üretimi başlar.

Apokrin ter bezleri ise; koltuk altlarında ve kasıklarda konumlanmıştır. Bu bezler genelde vücut ısısının artmasıyla aktif hale geçerler fakat bazen, stres hormonları apokrin ter bezlerinin ter salgılamasını arttırır.

Ter; su, sodyum ve vücut ısısını düşürmeye yarayan bazı kimyasallardan oluşur. Buraya kadar her şey normal ve metabolizmamızda olması gerektiği gibidir. Apokrin ter bezlerinden ayrıca ter salgısını hızlandırmada görevli bakteriler de ürer. Görüldüğü gibi vücutta hiçbir şey gereksiz üretilmiyor. Bakterilerin bile işlevi vardır. Fakat bu bakteriler ölüp vücuttan atılırken geride bıraktıkları atıklar ter kokusu dediğimiz kötü kokuları oluşturur. Bu durum rahatsız edici ve hijyenik olmayan bir durumdur ki özellikle sosyal hayatımızı olumsuz etkileyebilir. Ter kokusu kişiyi iş yaşantısında da zor durumda bırakabilir.

Aromaterapi tam burada devreye girer. Uçucu yağlarla hazırlayacağımız roll on, deodorant veya hidrolatlar bakteri üremesini ve atıklarının koku oluşturmasını önler. Bu işlem sırasında uçucu yağlar, alüminyum sülfat gibi ter bezlerini bloke etmez. Terleme devam eder fakat bakteriler yok olur. Çünkü bütün uçucu yağlar antibakteriyeldir. Uçucu yağın bitkideki varoluş amacı budur aslında.

Uçucu yağlar kokulu bitkilerden elde edilirler ve her bitki bu kokulu salgı maddesini kendini bakterilerden, mantarlardan, haşerelerden korumak için salgılar.

Biz bu kokuyu bazen beğeniriz bazen beğenmeyiz ama her aromatik bitkiden salgılanan kokunun ekolojik sistemde amacı ve işlevi vardır.

Toplanan bu kokulu salgı maddelerine uçucu yağ diyoruz. Güzel kokulu olanları tercih etmemizin sebebi kokuya olan hassasiyetimiz. Her insanın koku duyusuyla çok özel bir ilişkisi var.

Zaten çok alıştığımız parfüm, kolonya ve benzeri ürünlerin hemen hepsi bu uçucu yağların esanslarıyla yapılır.

Aromaterapinin bunlardan en önemli farkı; bu ürünlerin tamamen organik ve saf olmasıdır. Bu sayede bakteri üremesi tamamen doğal yöntemlerle önlenebilir.

Sentetik esanslarla hazırlanan ürünlerde mikrobun ürememesi ve ter salgılanmaması için karışımda mutlaka alkol ve alüminyum da kullanılır. Halbuki ter kokusu ile mücadelede aromaterapi yöntemi seçildiğinde alkole de alüminyuma da gerek yoktur.

Aromaterapi, hem doğal hem güzel kokan hem de tedavi eden özelliği ile doğanın bir mucizesi gibidir. Bu mucize ellerimize sunulmuşken sentetik olanı üretmek ve kullanmak doğanın nimetlerini görmezden gelmek olacaktır. 


Seyahatlerde Aromaterapi

Günümüzde seyahatler hem iş hem turistik amaçlı hızla artıyor. Özellikle uçak seyahatleri artık hayatımızın kaçınılmaz bir parçası oldu. Uçak, seyahatimizin çok daha uzak yerlere ve kısa sürede yapılabilmesini sağlarken yanında bazı riskleri de beraberinde getiriyor.

Bunlardan birisi, uçak içerisindeki havalandırma sisteminden kaynaklanan mikropların yolculara yayılma riski. Birçok kişinin uçuş sonrası solunum yolu enfeksiyonlarına yakalandığı gözlemleniyor.

Bir diğer risk, özellikle uzun mesafe uçuşlarında bacaklarda görülen şişme ve ağrılar. Uzun süre bacakları aşağıda hareketsiz tutmak zorunda kalmaktan kaynaklanan bu sorun, kişiye rahatsızlık verirken bazı durumlarda riskli sağlık problemleri oluşturabiliyor.

Ayrıca birçok kişi uçağa binmek zorunda kalmasına rağmen, uçuş sırasında korku ve endişe yaşayabiliyor.

Araba ile seyahatlerde ise, araba tutması yaşayan birçok kişi var.

Tüm bunların çözümünü ise aromaterapide bulabilirsiniz.

Aşağıdaki prtaik uygulamalar ile, seyahatlerinizin çok daha sağlıklı ve güvenli geçmesini sağlayabilirsiniz.

Tabii bahsedilen tüm bu etkilerin olabilmesi için, kullanılan yağların %100 organik ve saf olması ve bu iddiaların Ecocert sertifikası ve kramtografik analiz gibi belgelerle kanıtlanabilmesi çok önemlidir.












Uçak korkusu

Bir kağıt mendile damlatılan 1-2 damla Lavandin yağı ve/veya 1-2 damla Tatlı portakal yağı koklanır. Lavanta ve portakal yağlarının kokusu rahatlatıcı ve gevşetici niteliktedir.


Bacak şişmesi

Avuca sıkılan bir pompa Tatlı badem yağına konan Lavanta (Lavandula angustifolia) ve Okaliptus (Eucalyptus globulus) yağı ile ayak bileklerine yukarıya doğru masaj yapılır.


Araba tutması

Bir kağıt mendile Nane (Mentha piperita) yağı damlatılarak koklanır.


Uçak ve toplu taşıma araçlarındaki mikroplardan korunma

50ml distile su içine konan, 10 damla Lavanta (veya Itır), Okaliptus (veya Biberiye) ve Portakal (veya Limon) yağları ile hazırlanan spreyli şişe kullanımdan önce çalkalanarak havaya 1-2 sprey uygulanır.

ÖNEMLİ! Bu etkilerin elde edilebilmesi için, yağların organik tarımdan elde edilmiş olması ve saf (daha ucuz ya da daha kolay elde edilen başka bir yağ ile seyreltilmemiş) olması çok önemlidir. Bu özellikleri taşımayan yağlar, istenen sonuçları veremez. Uygulama öncesi eczacınızdan bilgi alıp, doğru yağlar ile doğru uygulama yapmanız önemlidir. 

{alanbaslik}
© Tüm hakları saklıdırEfasis
.